İtalya Coğrafyası

Italya toprakları iklim ve yeryüzü şekilleri bakımından belirgin bir biçimde iki bölgeye ayrılır. Birinci bölge; Fransa, İsviçre, Avusturya ve Slovenya sınırlarını içine alan ve karasal iklime sahip olan Alp dağlarının bulunduğu, bölgedir. İkincisi ise üç tarafı İyon, Adriyatik, Akdeniz, Ligure ve Tiran denizleri ile çevrili, Afrika’ya 150km uzaklıkta ve Akdeniz iklimine sahip büyük bir yarımadadır.

Kara sınırları yaklaşık 1800 km, kıyı uzunluğu ise yaklaşık 7500 km’dir. 22 önemli adalarından en büyük ikisi; Sicilya (25.426 km2) ve Sardenya (23.812 km2)‘dir.

En Güneyde 35″29′ enlemindeki Pelagie’de bulunan Pesce Spada (Kılıç Balığı) noktasından, en kuzeyde 47″5′ enlemindeki Aurine Alplerinde bulunan La Testa Gemella (İkiz Baş) noktasına kadar olan uzaklık yaklaşık 1300 km’dir. Ülkenin genişlik ortalaması yaklaşık 140 ile 240 km arasında değişmesine rağmen bu sayı kuzeyde 600 km’ye kadar ulaşır. Batı Boylamı 6″37′ (il Monte Chardonnet) ve Dogu Boylamı 18″31′ (il capo d’Otranto)’dir.

Ülkenin yüzölçümü toplamı 301.323 km2 , nüfusu 57.380.894 kişi, kilometre başına düşen insan sayısı 190 olup Avrupa Kıtasının ortalaması olan 68 ‘den oldukça yüksektir.

“İtalya” ismi oldukca eskilere dayanmaktadır; Eski yunanlılar bulunduğu yöne dayanarak Esperia yani “Batı Ülkesi” olarak adlandırmışlardır. Zamanla bu ismin yerini bugünkü ismi olan İtalya’ya bırakmıştır. İtalia (anlamı “dana” olan  Latince vitilus kelimesinden türemiş olabilir) kelimesi önceleri sadece Calabria bölgesinde kullanılıp “danaların bulundugu ülke” veya büyük bir ihtimalle “danalara tapılan ülke” anlamına gelmekteydi. Daha sonraları Romalıların ülke sınırlarını genişletmesiyle bu isim bütün yarımada için kullanılmıştır.

İtalya topraklarının % 35,2’sini dağlar, % 41,6’sını tepeler oluşturmaktadır. Bu yüzden Pianura Padana Bölgesi dışında kalan bölgeler tarım ve orman bakımından oldukca fakirdir. Jeolojik bakımdan ise İtalya oldukca gençtir.

Bölgenin belkemiği durumunda olan Alpler ve Apeninler, üçüncü jeolojik zamanın sonunda ortaya çıkmaya başlamış ve dördüncü jeolojik zamanda oluşumunu tamamlamıştır. Volkanik hareketler, aktif olan Sicilya’daki Etna yanardağından itibaren Kuzeye çıktıkça özellikle yıkıcı depremlerle kendini hala göstermektedir.

Kuzey İtalya’yı tamamen çevreleyen Alplerin Güney yamaçları İtalya’ya ait olup Kuzey Bölgesine göre daha dik yamaçlara sahiptir. Bu Bölge; Batıda Liguria Bölgesindeki Cadibona (435 m) tepelerinden başlayıp Doguda, Slovenya sınırındaki Vrata (879 m) tepelerinde son bulur. Orta-Batı Alpler olarak adlandırılan ve İtalya’nin Piemonte, Valle d’Aosta ve Lombardia’nın bir bölümünü kapsayan bölge, içerisinde 4000 metreyi aşan ve Monte Bianco ile 4810 m yüksekliğine ulaşan dağlari ile Avrupa’nın en yüksek bölgesidir.

Cadibona tepeleri ile Alp Dağlarına bağlanan Apeninler, yarımadanın iskeletini oluşturmakla birlikte, Güneyde Calabria Bölgesini de içine alarak denizi kucaklayan Messina körfezinden gecerek Sicilya’nın Kuzeyindeki Peloritani, Nebrodi ve Madonie Dağlarına kadar uzanmaktadır. Alp Dağlarına göre daha alçak olan Apeninlerin yüksekligi 3000 m ‘yi geçmeyip, en yüksek noktası, Abruzzo Bölgesinde bulunan 2912 m yüksekliğindeki Gran Sasso D’İtalia Dağıdır. Sadece, Sicilya’nın Etna Volkanik Dağı 3323 m yüksekliği ile bu kuralın dışıda kalmaktadır.

Büyük bölümü özellikle Tiran denizi kıyısı boyunca uzanan Apenin Sıradağlarının Toscana ve Campagna Bölgesine doğru bir takım dağ zincirleri oluşmuştur ki bu daglara Anti-Appenin Dağları adı verilir.

Diğer kıtalarda olduğu gibi jeolojik olarak genç olan İtalya’da da az da olsa Volkanik Dağların hareketlerinin etkisi ile ortaya çıkan deprem ve sismik hareketlenme söz konusudur. İtalya’daki sismik hareketlerin en yoğun olduğu ve en son hareketlerin görüldüğü yerler söyledir; Kuzey-Dogu İtalya (Fruili, 1976), Orta ve Güney İtalya özellikle Basilicata, Calabria, Sicilya (Belice, 1968), Messina (1908, 60.000 ölü). Avrupa’nın en tehlikeli Yanardağı olan Etna Yanardağının dışında, Sicilyadaki diğer aktif fakat tehlikeli olayan yanardağlar; Stromboli ve Vulkano’dır. Napoli’nin yamacındaki Vezüv Yanardağı ise, Avrupa Kıtasının aktif olan tek yanardağı olup en son 1944 yılında lav püskürtmüştür.

İtalya’daki deltaların kapsadığı alan yaklaşık 66.000 km2’dir. Bunun 46.000 km2’si, Adriyatik Denizi, Alpler ve Apenin Dağlarının yarattığı üçgen içerisinde kalan ve sayısız nehir kollarının bulunduğu Padana Deltasını oluşturmaktadır. Padana Deltasını sulayan nehir ‘Po Nehri’ olup 652 km uzunluğundadır. Adriyatik Denizine dökülen diğer önemli nehirler ise Adige (410 km), Piave (220 km) ve Reno (211 km)’dir.

İtalya yarımadasındaki diğer deltalar; Toskana Bölgesindeki Arno Nehrinin suladığı Valdarno Deltası, Toskana ve Lazio bolgelerinin kesiştiği bölgede bulunan ve denize paralel uzayan Maremma Deltası, Lazio Bölgesindeki eski adı Paludi Pontine olan Agro Pontine Deltası, Basilicata Bölgesindeki Metaponto Deltası, Calabria Bölgesindeki Gioia Deltası, Sicilya’daki Catania Deltası, Sardenya’daki Campidano Deltasıdır.

Po Nehrinin suladığı Padana Deltasından sonra yarımadanın en büyük deltası Puglia Bölgesinde bulunan ve yaklaşık 3.000 km2 alanı içine alan Tavoliere Deltasıdır. Volkanik dağların püskürttüğü lavların ve küllerin zamanla bereketli topraklar haline geldiği tarıma elverişli alanlara bir örnek Napoli’deki Vezüv Yanardağı ve çevresidir.

İtalya, Kuzeydeki Alp dağlarında bile kendini hissettiren bir Akdeniz İklimine sahiptir. Ne kışlari aşırı soğuk, ne de yazları aşırı sıcaktır. Bununla birlikte bol yağışlara da çok ender olarak rastlanmaktadır.

Toprakların büyük bir bölümünü oluşturan dağ ve tepeler iklimin oluşumunda önemli bir faktor oynamakta, Kuzeyden Güneye doğru ilerledikçe Akdeniz İkliminin etkisi Alplerin dışında kalan bütün yarımadada hissedilmektedir. Dört önemli İklim Bölgesi vardir: Alpler İklimi, Padana İklimi, Appenin İklimi ve son olarak da Deniz İklimi.

1000-1500 m’den yüksek bölgede bulunan Alp İkliminin en önemli özelliği soğuk ve uzun kış dönemi, ortalama sıcaklığı 0 derecenin altında olması (en soğuk bölgesi minimun -20 derece ile Doğu Alplerdir) ve kar yağışıdır. Yazları kısa ve serin olan bölgenin ortalama sıcaklığı 15 derecedir. Yağışlar oldukça yoğun olup yıllık ortalama 1000 mm’den Veneto ve Friuli-Venezia Giulia Bölgesinde maximum 3000 mm’ye kadar çıkmaktadır; İlkbahar ve Sonbaharda yağışlar artarak, kışın azalarak devam etmesine karşın yazın çoğunlukla bulutludur.

Padana İklimi sadece Padana Deltasına özgü bir iklim değil aynı zamanda bu deltanın çevresinde bulunan Brianza, Langhe, Monferrato gibi dağlık alanları da kapsamaktadır. Yarı Karasal İklim tipine benzer: Kışlar soğuk olup sıcaklık 0 derecenin biraz üstünde, yazları da sıcak olup 20 derecenin üzerinde seyreder. Yağış oranı yıllık 800-1000 mm olup bütün mevsimlere yayılır. Kışları hem sisli hem de karlıdır. Büyük göllerin bulunduğu bölgelerde ise Akdeniz İklimi gözlenir.

Appenin İklimi, yarı karasal bir iklim tipi olup kışları soğuk yazları sıcaktır. Atlantik Okyanusundan gelen nem Tiran denizine kadar varır ve kendisiyle birlikte bol yağış getirir. Kışın özellikle Abruzzo ve Molise gibi yüksek bölgeler çok yoğun ve uzun kar yağışına hedef olur.

Sicilya ile Sardenya adaları ve Calabria Akdenizİikliminin tam olarak hissedildiği bölgelerdir. Kışları ılık ve yağışlıdır. Yağışlar kıyılarda yağmur, yükseklerde kar şeklindedir. Yazları ise çok sıcak ve nemlidir.

İtalya kıyılarının büyük bölümü dik yamaçlı, kayalıklı ve yer yer kumsallarla kaplı olmasına rağmen hemen her tip sahil tipine rastlanmaktadır.

Sahiller genellikle kayalık ve girintili ve çıkıntılı olmakla birlikte özellikle Liguria Bölgesi, Sicilya’nın Kuzeydoğu kıyıları ile Calabria Bölgesinin büyük bir bölümü küçük çakıl taşli doğal limanlara sahiptir.

Yoğun dalgaların oluşturmuş olduğu dik yamaçli kayalıklar bölgenin tipik özellilerinden olmasına rağmen, doğal limanlar ile çakıllı kumdan oluşan plajlar yine aynı bölgenin özelliklerindendir. Bu tip kıyı şekli Riviera Ligure, Kuzey-Dogu Sicilya, Apenin Sıradaglarının denize doğru olan uzantılarında ve Calabria Bölgesinin büyük bir bölümünde görülmektedir. Marche, Abruzzo ve Sardegna’nın bazı bölümlerinde ise dik yamaçların yukarı bölgesi denize yukarıdan bakan düz ovalardan oluşan yüksek sahil şeridine rastlanmaktadır.

Sardegna’ya özgü kayalık sahil şeridi, rías olarak adlandırılmakta olup, özellile Gallura’da erozyon ve diğer doğal hareketlere maruz kalmış vadilerin deniz dibine batması sonucu, derin ve yer yer dar boğazlardan oluşmuş deniz altı özelliğine sahiptir.

Alçak ve kumsallı sahil şeritleri, Adriyatik Denizine sahili olan Emilia-Romagna ile Puglia Bölgelerinde, Tiren Denizine sahili olan Toscana ile Lazio Bölgelerinde yoğunlukla bulunmaktadır. Toscana ve Lazio kumsallı sahil şeridi, uzun olmasının yanısıra, koylar veya körfezler kendi içlerine kapanarak bugün bir çoğu kurumuş olan kıyı gölleri ve bataklıklar haline gelmişlerdir. Bazı bölgelerde ise, kıyıya yakın bölgede bulunan Argentario ve Circeo gibi adacıkların hemen yanına dökülen nehirlerin taşıdıkları topraklar, bu adacıkları anakaraya bağlamışlardır.

Kuzey-Dogu Adriyatik Bölgesinin tipik özelliği, alçak sahil şeridi ve Laguna’dir. Laguna, bir veya birden fazla nehirin döküldüğü bölgedeki, sayısız adacık ve bunlarıi birbirine bağlayan kanal veya su birikintisinin oluşturduğu doğal bir bölge olup, bu bölge, bir veya birden fazla doğal geçit ile denize bağlanır. Bunların en onemlisi ve en büyüğü Venedik Lagunasıdır. Bir başka Laguna ise Trieste körfezinde bulunan ve Venedik Lagunasına göre daha küçük olan Marano Lagunasıdır. Eskiden Trieste’den Ravenna’ya kadar olan sahil şeridinin bulunduğu bölgede, Po Deltasındaki nehirlerin oluşturduğu sayısız, laguna, bataklık ve küçük su birikintilerinin bulunmasına ragmen, günümüzde bunların çoğu yok olmuştur. Ravenna şehri de bir zamanlar Venedik gibi Laguna bölgesinde bulunmakta idi. Emilia-Romagna Bölgesindeki Comacchio şehri ise bir zamanlar Laguna bölgesinde bulunan en son şehirdir.

Kıyılardaki doğal değişim ve ana kara parcasındakı organize gelişmeler, özellikle limanlar (porti) açısından büyük gelişmeler göstermiştir. Ekonomik açıdan ülkenin en zengin bölgesi Padana Deltasi’nın hemen yanında bulunan ve ticaret trafiğinin merkezi durumunda olan Liguria Bölgesi, liman bakımından oldukça gelişmiş bir bölgedir. Mallarin yükleme ve boşaltma tonaj bakımından İtalya’nin en büyük limanı olan Genova dışında, Liguria Bölgesinin en önemli ikinci limanı Savona ve İtalya’nın en iyi doğal limanı La Spezia’dır.

Toscana ve Lazio Bölgelerinin kumsallı ve alçak sahilli kıyılara sahip olması, buralarda, doğal limanların ortaya çıkmamasına, dolayısı ile yapay limanların kurulmasına neden olmuştur. 14. yy’a kadar Toscana Bölgesinin tek limanı olan ve Arno Nehrinin taşıdığı aluvyonlar nedeni ile kullanılamayacak duruma gelen Pisa’nın hemen güneyine Livorno limanı inşa edilmiştir.

Tiren Denizi bölgesinde bulunan tek dogal liman Napoli’dir. Fakat, bu liman, endüstri ve ekonomik alanlardaki eksikliklerden dolayı önem bakımından ilk sirayı alamamıştır. Turizm bakımından gelişen bölge, İtalya’nın küçük kabotaj ve yolcu indirme ile bindirme bakımından en önemli limanı olmayı başarmıştır.

Aynı adla anılan korfezin merkezindeki mukemmel pozisyonu ile Trieste, geçmişde Adriyatik’in en önemli limanı durumunda idi.

İtalya’nın en önemli doğal limalarından birisi de Taranto olup, İyon Denizinden korunan bir pozisyonda ve derinliktedir. Burası İtalyan Deniz Kuvvetlerinin üssü durumundadır. Büyük adalardan Sicilya’da bazı doğal limanlar olmasına karşılık, önemli limanların tamamı yapay limanlardır.

Fransa ve Almanya’nın tam aksine İtalya’da nehir yatakları yeterince büyük ve derin değildir. Po Nehri bu kuralın dışında kalmakla birlikte ülkenin sadece Kuzey bölümünü sulamakta diger nehirler ise su debisi bakımından çok zayıf ve oldukça kısadır.

Alplerden aşağıya inen ve yıl boyunca durgun bir debiye sahip olan Kuzey İtalya nehirleri İlkbahar ve Sonbaharda bölgedeki yağışların artmasıyla sel felaketlerine sebep olmaktadır.

İtalyan’nın geriye kalan diğer nehirleri Apenin Sıradağlarından doğmakta olup fazla uzun değillerdir. Ayrıca kışın don olaylarına rastlanmamaktadır. Su kapasileri, bölgeye yağan yağışla orantılı olduğundan, düzensizdir. İlk ve Sonbaharda belirli büyüklüğe ulaşmasına rağmen yazın kurumaya yüz tutan nehirlere rastlanmaktadır.

Liguria Bölgesindeki bazı küçük akarsularun dışındaki Alp Daglarından doğarak Adriyatik Denizine akan nehirlerin en önemlisi 652 km uzunluğuna ve 74.970 km2 lik kapasiteye sahip olan Po nehridir. Diğer uzun akarsular; l’Adda, l’Oglio, il Ticino ve 8324 km2’lik kapasitesiyle Tanaro’dur.

Alpler’in en önemli ikinci akarsuyu aynı zamanda İtalya’nin ikinci büyük nehri 410 km uzunlugundaki l’Adige’dir. Piave, Tagliamento, Brenta ve Isonzo Alplerin önemli diğer akarsularıdır.

İtalya’nın diğer önemli nehirlerinin uzunluklaru ve kapasiteleri aşağudaki gibidir;

l’Aterno-Pescara (Emilia-Romagna) (145 km; 3188 km2)

l’Ofanto (Emilia-Romagna) (134 km; 2764 km2)

Tevere (Umbria,Lazio) (405 km; 17.169 km2)

l’Arno (Toscana)

il Volturno (Toscana)

il Garigliano

il Bradano

il Basento

Tirso (Sardenya)

Sayısız göllere sahip olan İtalya’da çoğunluğu Alplerde bulunan ve özellikleri birbirinden farklı olan binden fazla göl sayılmıştır. Alp Dağlarında bulunan ve ‘Çember Göl’ diye adlandırılan Brais ve Carezza Gölleri Trentino – Alto Adige Bölgesinde bulunmaktadır.

İtalya’nin en büyük gölleri Lago di Garda (Garda Gölü) (alan: 370 km2) (derinlik: 346m), Lago Maggiore (Büyük Göl) ve Lago di Como (Como Gölü) (Derinlik: 410m) Kuzey İtalya’da bulunmaktadır. Lago di Lugano (Lugano Gölü), Lago d’Orta (Orta Gölü) ve Lago d’Iseo (Iseo Gölü) yine Alplerde bulunan göllerdendir.

Diger önemli göllerinin çoğu volkanik olmakla birlikte derinlikleri ve çevreleri oldukça dikkat çekici derecede büyüktür. Bu volkanik göllerin çoğunluğu Lazio Bölgesinde bulunmaktadır. En önemlileri; 114.5 km2 alanı ile İtalya’nin dördüncü büyük gölü olan Lago di Bolsena (Bolsena Gölü), Lago di Vico (Vico Göli) ve Lago d’Albano. (Albano Gölü)’dür.

Umbria Bölgesinde ise İtalya’nın en önemli göllerinden birisi olan Lago Trasimeno (Trasimeno Gölü) (alan: 128 km2) bulunmaktadır.

İtalya’nın büyük göllerinden bir tanesi de Puglia Bölgesinde bulunan Lago di Varano (Varano Gölü)’dür.

Paylaş
Scroll Up